Dede: Geçmişini asla unutamazsın.Hep bir iz...Bazen küçük bazense büyük bir iz kalır.Bu izleri öyle kolay kolay silemezsin.Kimi zaman da her şeyi unutmuş gibi görünür.Ama hep küçük bir parça vardır,ona tüm geçmişi hatırlatan.
İnsan geçmişinden utanmamalı,korkmamalı.Her ne yaptıysa açık açık söyleyebilmeli.Sahiplenebilmeli onu. Bazen de işte onu orada öylece bırakıp gitmek,hiçbir şeyi hatırlamamak istersin.Pişmanlıklarını,üzüntülerini...Çünkü ne kadar bağlı olsan da ne kadar çok sevsen de yoluna devam etmek zorundasın.Ama tabii bunu yapmadan önce kendine sorman gerekiyor. Ben gerçeği gerçekten unutmak istiyor muyum?
Leyla: Ne yapayım?Yani...Aşk bir gönül yanılması değil mi
sonuçta?
Dede: Hiç olur mu evladım?Hiç olur mu?Aşk gönül yanılması
değildir.Tersine aşk gönlün yanmasıdır.Sen ne yaparsan yap,eğer bu ateş içine
düştüyse onu söndüremezsin öyle sudan sebeplerle.
Leyla ile Mecnun
Kalp midir insana sev diyen, yoksa yalnızlık mıdır körükleyen? Sahi sevmek nedir? Bir muma ateş olmak mıdır, yoksa yanan ateşe dokunmak mı?